Fatihlilerin Buluşma Meydanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Fatihlilerin Buluşma Meydanı

Fatihli olmak bir ayrıcalıktır...
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Seyyid Mevlana Muhammed Kasım Zilan

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
LordReco
USTA KULLANICI



Mesaj Sayısı : 115
Kayıt tarihi : 01/11/09

Seyyid Mevlana Muhammed Kasım Zilan Empty
MesajKonu: Seyyid Mevlana Muhammed Kasım Zilan   Seyyid Mevlana Muhammed Kasım Zilan I_icon_minitimePerş. Kas. 05, 2009 11:47 pm

Seyyid Mevlana Muhammed Kasım-i Zilan Hazretleri Batman da yaşayan âlim
ve evliyanın en büyüklerindendir. İnsanları Hakk’a davet eden, onlara
doğru yolu gösterip onları hakikate kavuşturan ve kendilerine Silsileyi
Aliyye denilen büyük âlim ve velilerin otuz altıncısıdır.
Tasavvuf
mütehassıslarının üstadı Müslümanların gözbebeği Seyyid olup Hz. Ali
Efendimizin soyundandır. Hicri 1332 de Batman’ın Beşiri köyünde daha
annesinin karnında iken babası Seyyid Hâlid’i ziyarete gelen Bağdatlı
Seyyidler Seyyid Ali, Seyyid Muhammed Hazretleri annesi onlara hizmet
ederken şu anne karnındaki çocuğa bir selam verelim dediler.
Ziyaretleri bittikten sonra Bağdat’a döndüler ve aradan tam 7 yıl
geçtikten sonra aynı Seyyidler Zilân dergâhına geldiklerinde bir çocuk
sohbet ediyordu. Selam verdiler, çocuk onlardan iki selam aldı.
Seyyidler çocuğa “Ey çocuk biz sana bir selam verdik, sen bizden iki
selam aldın bu nedendir” o zaman çocuk olan Seyyid Kasım Hazretleri
“sizden aldığım birinci selam şimdi verdiğiniz ikinci ise ben anne
karnında iken verdiğiniz selamın karşılığıdır” diye buyurur. Eğer ben
İsa (AS) ‘dan hayâ etmeseydim anne karnında selamınızı alırdım.
Seyyid
Kasım Hazretleri 7 yaşındayken Kur’an-ı Kerimi ezberledi. Ve Şafi
mezhebi fıkıh ve beşeri ilimlerinde büyük bir âlim olan babası Seyyid
Halid Hazretlerinin yanında 40 yaşına kadar tasavvuf ilmini aldı.
1953’de seyri sülüğünü tamamlayan Seyyid Muhammed Kasım-i Zilan
Hazretleri Mürşidi Kamil ve Rabbani ilmine sahipti. 23 sene insanları
Hakk’a davet edip irşâd etti. 63 yaşındayken 1977 Şubatının yedisinde
Batman ve Beşiri arasındaki Kanireyol’da Mevlana Seyyid Halid’in yanına
türbesi yapıldı. Ömrünü hep İslam’a hizmet etmekle geçirdi. İnsanların
doğru yola kavuşması için çaba gösterdi. Geceleri uyumaz sabahlara
kadar ibadet ile ve Cenabı Hakk’a bütün kalbi ile yalvarmakla
geçirirdi. Gündüzleri talebelerine ders verirdi. Sünnet olduğu üzere
öğleleri bir miktar kaylule yapardı. Ömrünün sonuna kadar müritleri ile
sohbet ederdi. Seyyid Muhammet Kasım-i Zilan Hazretleri “zahirden önce
batınınızı temizleyin, gurur kibir haset ve bu gibi kötü huylardan
kalbinizi muhafaza ediniz” diye buyururdu.
Seyyid Mevlana Muhammed
Kasım-i Zilan Hazretleri hasta kalplere şifa olan pek kıymetli
kerametleri vardır. Bunlardan bazıları şunlardır;
“Ey müridlerim
önce içinizdeki nefis denen ejderi öldürün, yüzünüzü toprağa sürün,
hata ve isyanı kabul ve itiraf edin ve işlediğiniz hata dolu
ibadetlerinizin yüzünüze vurulmasından korkun. Allahu Teala kullarının
kalbine nazar eder o halde ey insanlar kalbinizi temiz ve pak tutunuz,
onu cilalandırınız, güzel tutup parlatınız. Orada yalnız doğruluk ve
ihsan bulunsun.”
İhvan olmak isteyen birine; “ey oğlum tövbe etmek
istersen bu hususta laubali olma yani hem dilinle hem de kalbinle tövbe
etmeli hem haramları hem de yasak olanları yapmamalısın. Tövbe nasıl
olur bilir misin kulun kalbini ’tan başka bir şeyle meşgul etmemeye
tövbe etmesiyle tövbesi makbul olur. Hak Teala Hazretlerinin izzeti ve
celali için yemin ederim ki Kur’an-ı Azimüşşan’da her harfin kendine
has manaları vardır ki ins ve cin tasvir etmekten acizdir.
Yaratılmışların hepsi bir araya gelse yalnız bir harfinin manasını
çözmeye güçleri yetmez.”
Seyyid Mevlana Muhammed Kasım-i Zilan
Hazretleri bir gün ihvanlarına; “ neyi emretmişse onu işlemenizi, neyi
nehyetmişse onlardan kaçmanızı tavsiye ediyorum” diye buyuruyordu.
“Seven
sevilir, hor gören hor görülür. ’a itaat edene insanlarda itaat eder.
İlim kulluğun gerçek manasını anlamak ve Allaha tam kulluk etmek
içindir. Gıybet yalancıların meyvesi, fasıkların ziyafeti, kadınların
sakızıdır.”
Cenabı Hak şu kimseleri sever; “İffetli ve kalbi temiz
olanı, elini fenalıktan, bedenini ve dilini gıybetten ve lüzumsuz
sözlerden koruyanı, edep yerine sahip olanı, iyilik, ikram ve ihsana
koşanı, daima ’ı hatırlayanı, affetmeyi seveni sever. Kişinin Rabbine
kavuşması onun uğrunda vücudundaki yağların eriyip ciğerlerinin
parçalanmasıyla olur. Kalbin fani arzularına karşı meyletmemesi
lazımdır ki; ancak bu şekilde olduktan sonra aradan perdeler kalkar,
perdeler kalkıncada ilahi hitap buyrulur. Levh-i Mahfuzdaki işaretler
okunur pek gizli manalar bile kendiliğinden çözülür.
“Ey müritlerim
bizim yolumuzun esası zaruri olanla yetinmektir. Sonsuz saadeti arzu
ediyorsanız ’u Tealadan başkasına mute olmayınız, bizim tasavvufa
girenin gıdası Kanaat ve ihlâs ile gözyaşı akıtmaktır. Mutlaka kalbe
acıma duygusu gelene kadar oruç tutmaktır. İşte o zaman insan kalbi
huzurla ibadetlerini yapar Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinin manalarını
anlayıp ondan istifade eder, tasavvuf yoluna girmiş olan müritlerimin
sermayesi muhabbet ve teslimiyettir. Muhalefeti bırakıp Seyyidin bütün
emirlerini, onun arzu ettiği şekilde yapmalısınız. Müritler Seyyidin
müsaadesi olmadan konuşmamalıdır. Eğer Seyyid orada hazır değilse
manevi olarak ondan müsaade istenmelidir. Zira her bakımdan haberi olan
Seyyid müritlerinin bu şeylere riayet ettiğini görünce onu çok sever
kısa zamanda hedefine ulaştırır.
“Bir kimse dinimizin emir ve
yasaklarına uymazsa benim öz evladım dahi olsa onu benim evladım olarak
kabul etmem. Her kim dinin emir ve yasaklarına uyar ilimle amel ederse
en uzak memlekette olsa bile o benim öz evladımdır.” Seyyid Mevlana
Muhammed Kasım-i Zilan Hazretleri; Bir konuşmasında şöyle buyurdular;
“hiçbir kimse bütün insanları sevip şefkat göstermedikçe ve ayıplarını
örtmedikçe kemale eremez. Olgun bir insan olamaz.”
Kasım Baba şöyle
buyurdu; “-u Tealaya muhabbetle vesile ol ki yerdekiler ve göktekilerde
sana muhabbet etsin. -u Tealaya itaat et ki insanlarda, cinlerde sana
itaat etsin. Cenabı Hakk’a muhabbet ve itaat edene -u Teala ikram ve
ihsanlarda bulunur. Sular dönüp yol olur, hava emrine amade olur. Yine
Kasım baba buyurdu ki uygun olmayan yerlere gitmekten çok sakın oralara
girip çıkanlardan kendini sakın. Müslüman kardeşlerinde yersiz bir şey
görürsen ona iyi muamele et, iyi geçin onun durumuna düşmekten kaçın.
Senin en iyi en yakın dostun özü sözü doğru olandır. O böyle kaldıkça
onu koru.”
Seyyid Muhammed Kasım Hazretleri şöyle buyurdular; “ey
evlatlarım ömrümüz her geçen gün azalmakta, acele ediniz ecel her geçen
gün yaklaşmaktadır. Bir gün bu üstünde yaşadığımız dünya duracak
kıyamet kopacaktır. Her gün amel defterinizi hayırlı işlerle doldurmaya
bakın. Böyle yapanlara müjdeler olsun amel defterini yasaklarla
dolduranlara yazıklar olsun. Vaktinizi israf etmeyiniz. Zamanınızı boşa
geçirmeyin, değerlendiriniz. Yoksa pişman olursunuz. Eğer duanızın
kabul olmasını istiyorsanız helal yiyiniz ve Müslüman kardeşlerinizin
hakkında yersiz söz söylemekten dilinizi tutunuz” buyurdu.
Kasım
Baba Hz. Bir sohbet meclisinde bulunuyorlardı. Şehrin ve civar illerin
gelenleri ordaydı. Oturanlardan bir kaçı aralarında konuşuyorlardı.
İçlerinden biri “bu devirde hiç evliya yoktur” dedi. Kasım-i Zilân
Hazretleri bu söyleneni duydu. Ve sebebini sordu. O da “hiç” dedi.
Bunun üzerine Kasım Baba “hemen tövbe et sakın bundan sonra böyle bir
şey aklından geçirme; zira âlemin ayakta durması evliya iledir. Onlar
olmazsa bütün dünya alt üst olur.” O kişi Kasım Baba Hazretlerine;
“doğru söylüyorsunuz bu fakir bunu inkâr etmiyor lakin görünüşe göre
böyle birisi yoktur” dedi. Kasım Baba sukut etti. O kişi o anda yere
düştü ve yuvarlanmaya başladı. Oradakiler bu kişiyi kaldırıp
götürdüler. Sabah erkenden bu kişi tövbe etti ve tam bir muhabbetle
Seyyidin huzuruna geldi ve özür diledi. Kasım Baba bu kişiye şefkatle
muamele etti ve buyurdular ki; “rahat ol bundan sonra evliya için uygun
olmayan söz sakın ha söyleme. Eğer dalgınlıkla ağzından uygunsuz söz
çıkarsa tövbe et evliyalardan yardım iste” buyurdu.
Kasım Baba
Hazretlerinin dergâhı hidayet ve ihtiyaç sahiplerinin sığınabildiği,
dergâha gelen muhtaçların işini görüldüğü, hastaların şifa, dertlilerin
deva bulduğu bir mekândı. Ahlakı Muhammed ile ahlaklanmıştır. Haya gibi
üstün sıfatlarda Hz Osman’a benzemiştir. Cömertlikte engin bir deniz
gibiydi. Tasavvufta 12 tarikatın yüksek yoluna mensuptu.
Kasım Baba
hazretlerinin sohbetlerinde bulunmak için uzak yerlerden kalkıp
gelenler olurdu. Gelenlerin çoğu onun veli bir zat olduğunu bilirler ve
onun sohbetlerinden istifade ederlerdi. Dergaha gelen birisi aklından
bir şey tutup, bana bunu şunu ikram etsinler diye kalplerinden geçirir
ve birbirlerine söylemez. Tuttukları şeylerin hepsi mevzu olan ve
bulunan şey olurdu. Gelenlerin arasında itikadı bozuk bir kimse vardı.
Arkadaşlarına eğer gerçekten Seyyid hazretleri evliya ise bana bu ayda
bulunmayan bir kavun versin, eee bu mevsimde kavun bulunmaz ama bakalım
bilecek mi? Arkadaşları ona böyle yapmamasını söylediler ama o hiç
aldırmadı. Nihayet Seyyidin huzuruna vardılar. Seyyid Kasım onlara
“buyurun oturun” dedi. Nihayet Seyyid onlara niyet ettikleri şeyi ikram
etti. Sonra o bozuk itikatlı kimseye geldiğinde ona da “ey oğul sen bu
mevsimde bulunmayan bir kavun istedin inşallah o da az sonra gelir”
dedi Bu sırada müritlerinden biri bir iş için uzak bir yere gitmişti ve
oradan dönüyordu dönerken vakti geçtiği için ikram olsun diye Seyyid
hazretlerine bir kavun alıp getirmişti. Bu arada Seyyidin huzuruna
vardı kavunu Seyyid hazretlerine sundu. Seyyid hazretleri de kavunu
alıp o bozuk itikatlı kimseye uzattı. Bir müddet sonra gitmek için izin
istediler. Seyyid izin verince oradan ayrıldılar dışarı çıktıktan sonra
herkes onun büyük bir zat olduğundan hürmetle bahsederken o kavunu alan
kişi yine alaylı konuşmaya başladı. Arkadaşları onu ayıpladılar ey
kafasız tövbe et yoksa rezil ve helak olursun dediler. Böyle bir
mürşidi Kamil zat için uygun olmayan sözler söyleme dediler fakat o
kimseyi dinlemedi bozuk sözler söylemeye devam etti. Nihayet bu
hadiseden sonra hastalandı gün gün hastalığı arttı hiçbir ilaç fayda
vermedi sonra herkese ibret olacak şekilde vefat etti. Bu olay Batman
ve çevresinde anlatılır.
Bir gün dergâha bir kız çocuğu getirdiler,
çocuk çok hastaydı. Seyyid Hazretleri o sırada abdest alırken -u Teala
tarafından kalbine ilham geldi hastanın sahibine buyurdu: abdest
suyundan arta kalanı içsin ve suyun geri kalanını çocuğa içirsinler. -u
Tealanın izniyle hemen orada şifa buldu.
Seyyid Kasım Hz bir gün
Mardin’e sohbet için müritleriyle gitmiştir. Orada sohbet ederken
yanlarına bir iki kişi geldi Seyyidin elini öptü Seyyid hazretleri bu
iki kişiyi hiç tanımıyordu. Seyyid Hazretleri bu kişilerin halini
hatırını sordu sonra gelen kişi şöyle dedi: “Efendim ben cinlerdenim
burası bizim kaldığımız yerdir. Sizin müridiniz olmak feyiz ve
bereketinizden istifade etmek istiyorum sizin gibi yüksek bir zat
bekliyorduk ve sizi çok sevdik. Cinin bu sözlerini dinleyen Seyyid
Kasım onun arzusunu kabul edip sohbetlerinde bulunabileceğini böylece
arzu ettiğine kavuşabileceğini söyledi, daha sonra ki sohbetlerinde bu
cin ve arkadaşları katıldılar Seyyidin sohbetlerini dinlediler Bu
gelenleri Seyyid Kasım’dan başkası göremezdi.
Seyyid Hazretleri
ölümüne yakın bazı halifeleri ve vekillerine cinleri görmeleri ve
konuşmaları için müsaade etmiştir. Seyyid Kasım Hazretleri çok büyük
bir veliydi. Üstadı ve babası Seyyid Mevlana Hâlid-i Zilan Hazretleri
buna en güzel delil idi. Gayet vakarlı heybetli bir zattı. Müritleri
yetiştirmesi manevi olarak terbiye etmesi -u Tealaya kavuşmak arzusunda
bulunanlara pek güzeldi. Seyyid Hâlid pek çok Seyyidler yetiştirdi.
Çokta kerametleri görülmüştü. Seyyid Mevlana Hâlid-i Zilan Hazretleri
vefatından önceki son sözleri şöyledir: “Silsileyi aliyye ismi verilen
büyük velilerden otuz altıncı zatı görüyorum. Bu yüksek hanedanın
mak..... oturmak bizden sonra size verildi. Önceki hastalığım esnasında
görmüştüm ki siz bizim makamımıza oturmuş kayyumluk size verilmişti.
Teveccühü ve kabiliyeti ile bizden sonra bu dergahı Seyyid Muhammed
Kasım-ı Zilan a bırakıyorum” buyurdu.
Seyyid Kasım Zilan Hazretleri
babası Seyyid Hâlid ten devraldığı tasavvufi icazetleri sırası ile
şunlardır. Sessiz Haf’i zikirli : Tayfuriye, Yeseviye, Madariye
Bektaşiye Ahmediye Ahrariye Müceddidiye Halidiye Nakşıbendiye
Sesli
cehri zikirli tasavvufi icazetleri: Kadiriye Şaziliye Çeştiye Seddariye
Söhreverdiye Cühraverdiye Bedeviye Mevleviye ve Rufaiye.
Seyyid
Kasım-i Zilan Hazretleri babası Seyyid Mevlana Muhammed Hâlid-i Zilan
Hazretlerinden tasavvufi icazetlerin tümünü aldıktan sonra irşad
vazifesi ile Batman’ın Binatlı köyüne gitti. Bu arada yöre halkı ve
sevenleri Hazret-i Sultan’ı ziyarete giderler. Hazreti Sultan
ziyaretine gelenlere; “artık bende bir şey yok, bende oğlum Seyyid
Kasım-i Zilan’dan himmet bekliyorum, hepsini oğlum Seyyid Kasım aldı.
Cenab-ı Zülcelal (c.c.) hepsini oğlum Seyyid Kasım-i Zilan’a verdi. Bu
yüzden sizler oğluma gidiniz” buyurarak Seyyid Kasım-i Zilan
Hazretlerinin de babasını yetiştiren veli unvanının Kasım-i Zilan
Hazretlerinde olduğunu belirtmiş, Kasım Baba’nında “MEVLANA” mak.....
ulaştığını beyan etmiştir. Bu yüzden Seyyid Kasım-i Zilan Hazretlerine
“Seyyid Mevlana Muhammed Kasım-i Zilan” denilmektedir.
Seyyid
Mevlana Muhammed Kasım-i Zilan hayatı boyunca kimseden bir şey kabul
etmedi. Bazı Seyhler gibi mal toplama zenginlik peşinde koşmayı
sevmezdi. Evi ve dergâhı kerpiç duvardan yapılmıştı. Evinin üstü çil
kamış, altındaki sergisi hasırdandı.
Bir gün zengin bir kişi Seyyid
Mevlana Muhammed Kasım-i Zilan Hazretlerine gelip “ey efendi ben zengin
bir kimseyim sizlerin her ihtiyacını karşılamak isterim” der.
Seyyid Kasım Baba “ey kardeşim; olabilir ama şartlarım vardır.

Bana verdiğin için malın noksanlaşırsa veya
Hırsız gelip mallarını çalarsa,

Yahut ta vazgeçersen,
İlerde bu fikrinden dönersen veya

Vefat edersen, bir gün ani olarak nafakasız kalırsan o zaman ne olacak?
“Bütün bu hususlarda beni temin edersen derhal senin teklifini kabul ederim”.

Zira bana öyle bir zat rızkımı verir ki
Bütün bu hususlarda kefildir.

Kendi bir zat saçar insanlar mahlukatın hepsine,
Yine de bir zarar gelmez onun haznesine

Her canlının rızkını verir fazla fazla
Yine haznesinden azalma olmaz asla

Hem o kadar çoktur ki şefkat ve merhameti
Kulları yapsa her türlü kabahati

Buna rağmen bakmayıp isyankar hallerine
Kesmez rızıklarını devamlı verir yine


Ayrıca
ölümü de yoktur.Böyle kuvvetli kefili bırakıp başkasına mı gideyim?Her
ayıp ve kusurdan uzak olan Rabbimi bırakıp başkasına gitmem akıl işi
mi?Hem de onun aciz bir kuluna”…..

Zengin bu sözleri dinleyince çok mahcup ve pişman oldu.Ve bu zengin zat hemen teslim oldu.


her şeyin özünü Kasım Bana 4000 hadisten 400 tane, bunların içindende şu 4 taneyi seçmiştir:
1)Kalbini bir kadına bağlama,bugün senin yarın başkasının,eğer kadına itaat edersen cehenneme gidersin.
2)Kalbini
mala bağlama zira mal sana emanettir bugün senin ise yarın
başkasınındır.Başkasının malı için kendini yorma başkasına hoş gelir
fakat günahı sanadır.Eğer kalbini mala bağlarsan -u Teala’nın haşlarını
gözetemezsin.Kalbine fakirlik korkusu girer ve şeytana itaat edersin.
3)Herhangi
bir hususta kalbine de bir sıkıntı olursa o şeyi terk et,zira mü’minin
kalbi şahit yeridir.Kalp şüphelilerden sıkılır helal de ise sukut bulur.
4)Bir işin makbul olacağı hükmüne varmadan o işi yapma!!

Evliyanın
büyüklerinden Seyyid Muhammed Kasım-ı Zilan Hazretleri Batman’ın
köylerinden birine uğramıştı.Köylülerden biri Seyyid Kasıma bu köyde
büyük bir alim var.Herkes ona saygı duyar.O zat çok hasta olup ayrıca
benim babamdır hep yatıyor ayağa kalkamıyor Seyyid Kasım baba bu
kişinin derdini dinledikten sonra hastayı ziyarete gider ve onun bozuk
itikatlı olduğunu anlar.Ve şöyle buyurdu;Şifa bulup kalkarsan rücu
edecek misin?Hasta olan adam eğer şifa bulursam köy halkı ile birlikte
sana tabii oluruz Seyyid Kasım Baba namaz kıldıktan sonra yüce ’a
hastanın şifası için dua etti.Seyyid Kasım Baba giderken:tövbe et ve
sakın tövbeni bozma eğer tövbeni bozarsan hastalığın tekrar başlar dedi
ve birkaç sene sonra bu adam tövbesinden döndü.Seyyid Kasım bunu yanına
çağırdı;ona da şöyle buyurdu : ben sana söylememiş miydim? Sende razı
olmuştun merhamete müstahak değilsin,velilerin attığı ok geri dönmez”
der.


Seyyid Kasım Hazretlerinin bir rivayetini de Şahabeddin
nakleder.Bir gün akşam namazında abdest almak için destisini istedi ve
sehpaya oturarak abdest almaya başladı.Bende suyu dökmeye başladım
abdestin yarısına gelince bana Seyyid Kasım-ı Zilan emrettiler ki ;
bırak geç,orada ayaklarını yıkamak için içlerinden birine suyu sen dök
dedi.O kardeşimiz suyu dökmeye başladı.Bu arada takunyasını ayağından
çıkarıp fırlattı.Dergahın bahçesini aramamıza rağmen bir türlü
takunyayı bulamadık.Akşam namazını kıldıktan sonra Seyyid Kasım baba
son abdest suyunu döken müride hadi sen köyüne dön evladım dedi.

O
mürid elinde kayıp takunya ve üzerinde bir insan gözü ile bunu Seyyid
Kasım Hazretlerine verin dedi. Seyyid Hazretlerine vermek için bahçeye
doğru gittim Seyyid Kasım baba sabah namazını kılmak için geliyordu ki
takunyayı ve gözü görerek bunları hemen kaybedin diye emretti.Ve o
müridi çağırarak ona dedi ki :Köyün muhtarı için elini kana bulama onun
ömrü az ölür gider”.Bu olayı mürit hanımından rivayetle şöyle
anlatırlar.Akşam ezanı okunurken kapı çaldı kapıyı araladım baktım ki
köyün muhtarı önce seni sordu ben de;kocam Seyide gitti gelmez
dedim.Muhtar bu durumdan faydalanmak isteyerek ben bu gece seninle
kalacağım dedi.Ben kapıyı itmeye başladım,o arada bir takunya muhtarın
gözünü çıkardı.Muhtar bağırarak kaçtı.

Seyyid Mevlana Muhammed
Kasım-i Zilan sabah namazından sonra şu sohbeti yaptı; “Bir Seyyid bir
müride tövbe ettirir, tasavvuf yoluna davet ederse, O Seyyid O müridin
gece kaç kere sağa ve sola döndüğünden, ailesi ile ne konuştuğundan,
evini her türlü afattan koruyamıyorsa, O Seyyid posta oturmasın dağa
çıkıp eşkıyalık yapsın. O Seyyidlikten daha iyidir.” buyurmuşlardır.


Seyyid
Mevlana Muhammed Kasım-i Zilân Hazretlerinin kerametlerinden biri de
şudur; Siirt’te 7 tane ateşe tapan köy vardı. Bunları İslam’a davet
etti ve İslam oldular. Bu olay o zamanın İslam gazetesi olan “Bugün
Gazetesi”nde yayımlandı. Bu olay 1963 yılında idi. Seyyid Muhammed
Kasım-i Zilan Hazretleri 7 Şubat 1977 de Ankara da vefat etti.Seyyid
Muhammed Kasım Zilan geride 4 halife 200 vekil 1000 in üzerinde de
zakir bıraktı.
Yetiştirdiği Halifeler;
Şahabus-sakıbeyn hocaefendi(ilimde mucizi diploma sahibidir,mucazdır)
Abdullah Demir (molla Ubeydullah ) Silvan/Diyarbakır(ilimde mucizi diploma sahibidir,mucazdır)
Abdulkerim Efendi Van Erciş
Muhammed Emin Kutluoğlu İstanbul Fatih Camii İmamı (ilimde mucizi diploma sahibidir,mucazdır
Seyyid
Muhammed Kasım Zilan 7 erkek evlada sahipti.İsimleri
şunlardır;İbrahim,İsmail,Beşir,Fethullah,Şeyh Seyyid Süleyman efendi
,Şahabettin Eşreftir.Şeyh Seyyid Süleyman efendi dergaha ve türbeye çok
büyük hizmetler yapmıştır.

Seyyid Mevlana Muhammed Kasım-i Zilan
Hazretleri geride milyonlarca mürid bıraktı. Müridlerine son sözü “ ben
dünyada da ahirettede sizin Üstadınızım” diye emretti.
Mübarek ruhunu Hakk’a teslim eyledi. Yüce sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.


Nurlu yolların sen şahı
Zilan muhabbetin bağı ( hanı da olabilir)
Âşıkların sensin gamı
Seyyidim Seyyid Hâlid babam

Şu gönlümde açtın yara
Sende bitmez çare deva
Batmandaki Kasım babam
Seyyidim Seyyid Kasım babam

Kalbimdeki sana hasret
Bize eyle nazar himmet
Bizi Hakka sen teslim et
Seyyidim Seyyid Kasım babam

Nazarla doldur gönlümü
Söylet nihanla dilimi
Son nefeste görem seni
Seyyidim Seyyid Kasım babam

Nakışladın sen gönlüme
Cem eyledin her halimi
Bırakma sıratta beni
Seyyidim Seyyid Kasım babam

Edebiyle Hakka varan
Deniz ve deryaya dalan
Nakşibendî feyzi alan
Aciz Şahabeddin.



Sana gelen çare bulur nefsine gemleri vurur
Ayrılık sinem kavurur himmet Seyyidim
Himmet gafım himmet pir Hâlid

Sen ahir zaman sultanı sen biçareler dermanı
Nakşîler hak pınarı himmet Seyyidim
Himmet gafım himmet pir Hâlid

Gel kardeşim sende tanı devrimizi son sultanı
Tüm velilerin imamı himmet Seyyidim
Himmet gafım himmet pir Hâlid

Seyyidim oturur hatmeye
Nazar eder tüm kalplere
Himmet verir gönüllere himmet Seyyidim
Himmet gafım himmet pir Hâlid

Şu Zilan’da kaynar kazan
İçen bulur çorbada can
Müritleri inci mercan himmet Seyyidim
Himmet gafım himmet pir Hâlid

Şadırvanı mermerdendir suları ahu zemzemdir
Seyyid Kasım bir tanedir himmet Seyyidim
Himmet gafım himmet pir Hâlid


Kaynak: Şeyh Kasım Zilan Hz. Eski talebeleri
Şeyh Kasım, Yazan İbrahim Bağdu, Star Matbaası, İst.1993.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Seyyid Mevlana Muhammed Kasım Zilan
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mevlana Muhammed Halid-i Zilan
» Seyyid Şahabettin Erzurumi
» Seyyid Fehim-i Arvasi
» Hz. Muhammed (S.a.v) insanlığın kurtarıcısıdır
» Muhammed Masum Faruki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fatihlilerin Buluşma Meydanı :: DİNİ BÖLÜM :: Allah (cc.) Dostları-
Buraya geçin: