Fatihlilerin Buluşma Meydanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Fatihlilerin Buluşma Meydanı

Fatihli olmak bir ayrıcalıktır...
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 TİLÂVET SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
LordReco
USTA KULLANICI



Mesaj Sayısı : 115
Kayıt tarihi : 01/11/09

TİLÂVET SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER Empty
MesajKonu: TİLÂVET SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER   TİLÂVET SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER I_icon_minitimePerş. Kas. 05, 2009 11:43 pm

364-
Kur'an-ı Kerim'in surelerinde ondört secde ayeti vardır ki, bunlardan
birini okuyan veya işiten her mükellef için bir secde gerekir. Şöyle ki:

Tilavet secdesi niyeti ile, eller kaldırılmaksızın "Allahü Ekber"
denilerek secdeye varılır. Üç kere "Sübhane Rabbiye'l-ala" veya bir
kere: "Sübhane Rabbena in kâne vadü Rabbina lemef'ulâ" denilir. Ondan
sonra "Allahü Ekber" denilerek kalkılır.
365- Tilavet secdesinin
rüknü, yüce Allah'a saygı ve tevazu gösterip secdeden kaçınanlara
aykırı davranmak için alnı yere koymaktır. Fakat namaz için rükû ve
hasta olan için ima da aynı maksadı yerine getirdiğinden tilavet
secdesi yerine geçer. Bunlar aşağıda açıklanacaktır.
366- Tilavet
secdesine ayaktan yere inilmesi ve bu secdeden baş kaldırırken ayağa
kadar kalkılması ve böyle kalkarken: "Gufraneke Rabbena ve
ileyke'l-masîr" denilmesi müstahabdır. Bu secdeye gidilirken veya
bundan kalkılırken alınan tekbirlerde müstahabdır. Asıl secde ise,
vacibdir.
(Üç İmama göre, Tilavet Secdesi sünnettir.)
367-
Tilavet secdesini yapacak kimsenin abdestsizlikten ve pisliklerden
temiz, avret yerlerinin örtülü ve kıbleye yönelik bulunması şarttır.

368- Tilavet secdesi, secde ayetini okuyan bir mükellef için vacib
olduğu gibi, bunu dinleyen bir mükellef için de vacibdir. İster
dinlemeyi kasdetmiş olsun, ister olmasın, bu secdeyi yapar ve bu
secdeyi yapmakla sevaba erer. Yapmayan da vacibi terk ettiğinden günaha
girer.
369- Mümeyyiz bir çocuğun (henüz büluğ çağına ermeyen
yetişkin bir çocuğun), cünübün, hayız veya nifas halinde olan kadının,
bir sarhoşun veya müslüman olmayan birinin okuyacağı bir secde ayetini
işiten her mükellefe de tilavet secdesi vacib olur. Çünkü bunların bu
okuyuşları, sahih bir okuyuştur. Müslüman olan bir cünüb veya sarhoş
da, okuyacağı veya işiteceği bir secde ayetinden dolayı secde ile
mükellef olur. Bunlar temizlendiği ve akılları başlarına geldiği zaman
bu secdeyi yapmaları gerekir. Fakat hayız ve nifas halinde bulunan bir
kadının ne okuyacağı, ne de işiteceği bir secde ayetinden dolayı ona
tilavet secdesi gerekmez. Çünkü bunlar bu halde namaz ile mükellef
değillerdir.
370- Uyuyanın ve deli olanın okuyacakları secde
ayetindcn dolayı işitenlere, sahih olan görüşe göre tilavet secdesi
gerekmez. Kendileri de bu secde ile mükellef olmazlar. Çünkü bunların
okumaları ve işitmeleri bir niyete ve tayine bağlı değildir. Fakat
sahih kabul edilen diğer bir görüşe göre, uyku halinde secde ayetini
okuyana, sonradan secde ayeti okuduğu haber verilince, ona tilavet
secdesi vacib olur. İhtiyat olan da budur.
371- Öğretilen
kuşlardan veya ses yansımasından veya sesleri ileten fonograf ve teyp
gibi cihazlardan işitilen bir secde ayetinden dolayı tilavet secdesi
vacib olmaz. Fakat sahih görülen diğer bir görüşe göre, kuşlardan
işitilen secde ayetinden dolayı tilavet secdesi gerekir. Çünkü işitilen
Allah kelamıdır. İhtiyata uygun olan da budur.
Radyoya, gelince,
bu sesi yansıtmaktan ziyade nakil sayılmaktadır. Kasde bağlı olarak
okunan şeylerin hemen aynını nakletmektedir. Bundan işitilen sesler,
ses yansıması gibi, sade bir benzeyişten ibaret değildir. Bunun için
radyo aracılığı ile işitilen bir secde ayetinden dolayı secde edilmesi
vacib olsa gerektir. Vacib olmasa bile, secde edilmesinde bir sakınca
olmadığından her halde secde edilmesi ihtiyata uygundur ve Kur'an-ı
Kerime bir saygı ve hürmeti gösterir.
(Şafiîlere göre, tilavetin
meşru ve kasde bağlı olması şarttır. Bunun için cünübün okumasından
dolayı veya rükû halinde Kur'an okumak meşru olmadığı için burada
Tilavet secdesini gerektiren ayeti okumakla ne okuyana, ne de dinleyene
tilavet secdesi sünnet olmaz. Yine yanılarak meydana gelen veya
öğretilmiş kuşlardan veya bir aletten işitilen bir tilavetten dolayı
da, niyete bağlı olmadığı için, secde edilmesi sünnet değildir.)

372- Tilavet secdesi ayetinin hecelenerek okunması ile veya yalnız
yazılması ile veya telaffuz edilmeksizin yalnız yazısına bakmakla
tilavet secdesi gerekmez. Çünkü bu hallerde okuyuş yoktur.
373-
Bir secde ayetinin secdeyi gösteren ile, bunun evvelinden veya sonundan
bir kelime daha eklenip beraberce okunsa veya dinlenmiş olsa, sahih
olan görüşe göre secde gerekir. Diğer bir görüşe göre, secde ayetinin
çoğu okunmadıkça secde vacib olmaz.
374- Secde ayetini işitmeyen
bir mükellefe tilavet secdesi vacib olmaz. Ayet, bulunduğu mecliste
okunmuş olsa bile hüküm aynıdır.
375- Bir secde ayeti olduğu gibi
Arabça okunursa, her işiten mükellefe bunun secde ayeti olduğu
bildirilince, secde etmesi ittifakla vacibdir. Fakat bir secde ayetinin
Farsça olan tercümesi okunacak olsa, bunu işittiği halde anlamayan
kimseye sadece bildirmekle tilavet secdesi vacib olmaz. Bu hüküm iki
İmama göredir. İmamı Azam'a, göre, bunun bir secde ayeti tercümesi
olduğu haber verilirse, tilavet secdesi vacib olur. İmamı Azam'ın bu
meselede iki İmamın görüşüne döndüğü rivayet ediliyor. İtimat da bunun
üzerinedir. Fakat bu secde ayetinin tercümesini okuyana secde etmesi
ittifakla ihtiyat yönünden vacib olur. Bunu anlasın, anlamasın fark
etmez.
376- Bir secde ayeti gerçekten veya hüküm bakımından bir
sayılan bir mecliste tekrarlanarak okunsa, bir defa secde edilmesi
yetişir. Fakat başka başka secde ayetleri okunursa veya meclis
hakikaten veya hükmen değişirse, her okunan ayet için başka bir secde
gerekir.
Bir mescid gibi muayyen bir yerde iki defa okunan bir
secde ayetinin meclisi gerçekten bir bulunmuş olur. Gelenek bakımından
bir mekan sayılan yerlerin cüzleri arasında beraberlik de hüküm
bakımından bir birliktir. Meclisin gerçekte değişmesi de, bir odadan
diğer bir odaya geçmiş olmak, gibidir. Hüküm bakımından değişiklik ise,
mescid veya bir oda gibi bir yerde secde ayeti okunduktan sonra orada
başka bir işe başlamakla meydana gelir. Secde ayeti okunduktan sonra,
üç kelime kadar konuşulması veya üç adım kadar yürünülmesi veya bir
şeyden üç lokma yenilmesi veya bir sudan üç yudum içilmesi gibi...

Meclisin değişikliği, okuyucuya göre, kendisinin meclisi
değiştirmesiyle, dinleyiciye göre de, onun meclisi değiştirmesiyle
meydana gelir. Doğru olan budur. Bunun için bir meclis, bir şahsa göre
bir sayıldığı halde, diğer bir şahsa göre değişmiş olabilir.
377-
Tilavet secdesi hususunda gemi, bir oda gibidir. Yürümekte olan araba
veya bir hayvan üzerinde bulunuluyorsa, meclis daima değişmiş sayılır.
Bunun için araba veya hayvan üzerinde namaz halinde olmaksızın
tekrarlanacak bir secde ayetinden dolayı tekrar sayısınca tilavet
secdesi vacib olur.
378- Tilavet secdesi yapmak için, okuyanın
öne geçirilmesi, dinleyenlerinde onun arkasında saf tutmaları ve ondan
önce secdeye varmayıp secdeden de kalkmamaları müstahabdır. Buna aykırı
olarak bulundukları yerlerde secdeye varmaları ve secdeden daha önce
kalkmaları da mekruh değildir. Çünkü bunların hepsi tek başına secde
etmekle sorumludur.
379- Tilavet secdesi için niyet etmek şarttır;
fakat tayin şart değildir. Bu bakımdan birkaç secde ayetini okumuş veya
dinlemiş olan bir kimse, bunların sayısınca tilavet secdesi niyeti ile
secde eder, fakat hangi secdenin hangi secde ayetine ait olduğunu
belirlemez. Bu tilavet secdesine namaz içinde yalnız kalb ile niyet
edilir. Namaz dışında ise dil ile de niyet edilmesi sünnettir.

380- Vacib olan tilavet secdesini hemen yerine getirmek zorunluğu
yoktur. Secde ayeti okunur okunmaz hemen secde edilmesi gerekmez. Bu
secde uzun bir zaman sonra da yapılabilir. Yine eda olur, kaza
sayılmaz. Kabul edilen hüküm budur. Bununla beraber, bir zaruret
olmadıkça geciktirilmesi tenzihen mekruhtur. Namaz içinde ise, hemen
yapılması vacibtir; çünkü bu, artık namazdan bir cüz olmuştur. Namaz
dışında kaza edilemez. Bunu, secde ayeti okunduktan sonra üç ayetten
sonraya bırakmamak gerekir. Bu mesele, aşağıdaki meselelerden açıklığa
kavuşacaktır. İmam Ebû Yusuf'a göre, tilavet secdesi namazın dışında
da hemen yapılması vacibdir.
381- Secde ayeti okununca, hemen
secde edilmesi mümkün olmadığı zaman okuyan ve dinleyenlerin: "Semi'nâ
ve eta'nâ ğufraneke Rabbena ve ileyke'l-masîr" demeleri müstahabdır.

382- Namazda kıyam halinde secde ayeti okununca, bakılır: Eğer bundan
sonra üç ayetten çok okunmazsa, yapılacak rükû veya secde ile bu
tilavet secdesi de yerine getirilmiş olur. Gerek buna niyet edilmiş
olsun ve gerek olmasın. Fakat tercih edilen görüşe göre, rükû ile
olabilmesi için tilavet secdesine niyet etmek lazımdır. Fakat üç
ayetten çok okunacaksa, bu secde ayetinden dolayı hemen sadece onun
için rükû veya secde edilmesi gerekir. Secde yapılması daha
faziletlidir. Namazın rükû ve secdesi ile bu secde yapılmış olmaz.
Yalnız üç ayet okunacağı zaman ihtilaf vardır. Tercih edilen görüşe
göre, bu secdenin hemen yapılma hükmü kalkmaz, namazın rükû ve secdesi
ile bu tilavet secdesi yapılmış olur.
383- Secde ayetini namaz
içinde okuyan kimse, dilerse okuyacağı ayetlerin sayısına bakmaksızın
hemen "Allahü Ekber" diye tilavet secdesine varır. Tilavet secdesi
niyeti ile yalnız rükûa varması da yeterlidir. Ondan sonra tekrar ayağa
kalkar ve birkaç ayet daha okur. Ondan sonra namazın rükû ve
secdelerini yapar, namazına devam eder. Eğer bir sureyi bitirmiş ise,
diğer bir sureden birkaç ayet okur; çünkü tilavet secdesinden kalkar
kalkmaz böyle birkaç ayet okumadan namazın rükû ve secdesine gidilmesi
mekruhtur.
Namazın dışında ise, yalnız rükûda bulunarak tilavet
secdesi yapılmış olmaz. Çünkü tilavet secdesi bir tazim ifadesidir, bir
emri yerine getirmenin alametidir. Bunlar, namaz içinde rükû ile yerine
getirilmiş olursa da, namaz dışında rükû ile yapılmış olamazlar.

384- Cemaatle namaz kılındığı zaman, imam olan zat, yukardaki meselede
açıklandığı gibi, öyle rükû ile tilavet secdesine niyet etmemelidir.
Çünkü cemaat bunun farkına varamayacaklarından, böyle bir niyette
bulunmamış olurlar. Bu takdirde de tilavet secdesi onlardan düşmez. Bu
durumda imamın selamından sonra cemaatın tilavet secdesi yaparak ondan
sonra tekrar teşehhüdde bulunmaları gerekir ki, bunu da herkes yapamaz.

385- Secde ayeti bir namazda tekrarlansa, sahih olan görüşe göre,
yalnız bir tilavet secdesi gerekir. Bu tekrarlanma ister bir rekatta ve
ister başka başka rekatlarda olsun fark etmez. Çünkü meclis birdir.

Bu mesele İmam Ebû Yusuf'a göredir. İmam Muhammed'e göre, başka başka
rekatlarda tekrarlansa, tilavet secdesi de tekrarlanır, meclis değişmiş
sayılır.
386- İmam secde ayetini okuyup secdeye varmakla cemaat,
imamın rükû ve secdeye vardığını sanarak rükû ve secdeye varsalar,
bununla namazları bozulmaz; fakat bir secde daha yapsalar bozulur.

387- İmamın cuma ve bayram namazlarında ve emsali cemaatın kalabalık
olduğu namazlarda ve gizlice kıraat yapılacak namazlarda secde ayetinin
okunması mekruhtur. Çünkü cemaatın şaşırmasına sebebiyet verilebilir.
Ancak secde ayeti okunan surenin sonuna raslamış olursa kerahet olmaz.
O zaman namazın secdeleri ile tilavet secdesi eda edilmiş ve engel
kalkmış olur. Bu durumda imama uygun düşen, bu namazın rükû ile tilavet
secdesine niyet etmemektir.Ta ki, bu vecibe namazın secdeleri ile bütün
cemaat tarafından da yerine getirilmiş olsun.
388- Mesbuk ayağa
kalktıktan sonra imam tilavet secdesini hatırlayarak yapacak olsa,
bakılır: Eğer mesbuk henüz secdeye varmamış ise, tilavet secdesi için
imama uyar, secdeye varır. Ondan sonra ayağa kalkarak kalan namazını
tamamlar. Eğer imama uymazsa, namazı bozulur. Fakat secdeye varmış ise,
artık imama uymaz. Eğer uyarsa, namazı bozulur.
389- Misafire uyan
bir mukîm, misafirin yapacağı tilavet secdesine iştirak eder. Sonra
kalkıp namazını tamamlar. Eğer kendi başına kılacağı rekatlarda da bir
secde ayeti okuyacak olursa, bundan dolayı da ayrıca secde etmesi
gerekir.
390- Bir kimse namaz kılarken rükû, secde veya kade
(oturuş) halinde veya imama uymuş olduğu halde onun arkasında secde
ayetini okusa, ne kendisine, ne imama ve ne de bu imama uyan diğer
cemaata tilavet secdesi vacib olmaz. Çünkü namaz kılanlar, bu halde
Kur'an okumaktan menedilmişlerdir. Bunların okuyuşu hükümsüzdür. Fakat
bu okuyuşu dışardan duyanlara tilavet secdesi gerekir. Bunlar gerek
başka bir namazda tek başına veya topluca bulunmuş olsunlar ve gerek
olmasınlar. Çünkü bunlar o yasaklılık ve engel dışında kalmış olurlar.

391- Namaz içinde okunan secde ayetinden dolayı, namazı bitirdikten
sonra secde edilemez. Çünkü bu secde, yukarıda da işaret olunduğu üzere
namazın bir cüz'ü olmuştur, artık ondan ayrılamaz. Fakat namazda
bulunan kimse, namazda bulunmayan bir kimsenin okuduğu secde ayetini
işitecek olsa, namazını kıldıktan sonra secde eder. Daha namazda iken
secde etmesi yeterli olmaz. Bununla beraber secde etse, bununla namazı
bozulmaz.
Nitekim namazda okunan bir secde ayetini, dışardan
işiten bir mükellef için de, namaz dışında secde etmek gerekir. Şu
kadar var ki, bu mükellef, o secde ayetini okuyan kişiye uyar, onunla
beraber bu secdeyi yaparsa, bu görevi yapmış olur. Eğer o secde
yapıldıktan sonra, o rekatta uyarsa bu secdeyi o imamla beraber hükmen
yapmış sayılır. Artık ne namazın içinde, ne de dışında tilavet secdesi
yapması gerekmez.
392- Hasta iken veya bir arabaya veya bir
hayvana binmiş iken secde ayetini okuyan veya dinleyen bir mükellefin
işaret sureti (ima) ile tilavet secdesi yapması caizdir. Fakat bir
mükellefin binici olmadığı halde, okuduğu veya dinlediği bir secde
ayetinden dolayı bir özrü bulunmadıkça, binici olduğu halde işaret
(ima) ile secde etmesi caiz olmaz.
393- Secde ayetini, hazır
olanlar secde için hazırlıklı iseler aşikare olarak, hazırlıklı
değillerse gizli okumak müstahabdır. Bunda cemaata karşı bir şefkat
vardır.
394- Bir süre okunup da, içindeki secde ayetinin
bırakılması mekruhtur. Çünkü bu, secdeden bir nevi kaçırmak demektir.
Yalnız secde ayetinin okunup da suredeki diğer ayetlerin okunmamasında
ise, kerahet yoktur. Fakat müstahab olan, fazilet ve tercih kuruntusunu
kaldırmak için, secde ayeti ile beraber bir veya birkaç ayetin de
okunmasıdır.
395- On dört secde ayetini bir mecliste okuyup her
biri için okudukça ayrı bir secde yapan ve hepsini okuduktan sonra
umumuna birden ondört secdede bulunan zatın dünya ve ahiret işlerinde
kendisine üzüntü ve keder verecek hususta, Yüce Allah'ın onu koruyacağı
rivayet olunmuştur.
396- Namazı bozan şeyler, tilavet secdesini de
bozar. Daha tilavet secdesinden kalkmadan meydana gelen abdestsizlik ve
konuşma veya kahkaha ile gülme gibi... Ancak bu secdedeki kahkaha ile
abdest bozulmuş olmaz ve kadınların da erkeklerle aynı hizada
bulunmaları bu secdeyi bozmaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
TİLÂVET SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» AVLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ MESELELER
» ŞÜKÜR SECDESİ
» Küçük Çocukları Ölen Annelerin Kazanacağı Sevapla İlgili Hadisler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fatihlilerin Buluşma Meydanı :: DİNİ BÖLÜM :: Namaz Hocası-
Buraya geçin: