“Utanmadıktan Sonra Dilediğini Yap”
Hz
Peygamber (s.a.v)Efendimizin nübüvvetle görevlendirilişinin ilk
yıllarında sık sık tekrar buyurduğu bu hadis-i şerif, haya duygusunun
insanı fenalık yapmaktan alıkoyma özelliğine, hayâsızlığın ne büyük
ayıp olduğuna işaret eder.
Bir ilâhi lütuf olarak insana
bahşedilmiş utanma duygusu yani hayâ iki türlüdür. Birincisi Cenab-ı
Hak’tan utanma, ikincisi insanlardan utanma. İnsanın tavır ve
davranışına yansıyacak ölçüde hayâ duygusu, her iki utanma hali ile
birlikte mümkündür. Zaten ikisi birbirine bağlıdır. Yani ALLAH(c.c)’tan
utanmayan insandan, insandan utanmayan ALLAH(c.c)’tan utanmaz.Nitekim
bir başka hadis-i şerifte “Haya imandan bir şubedir.” buyurulmuştur.
Hayâ sahibi insan yüce bir ahlâka sahip demektir. Eline büyük fırsat ve imkânlar geçse de
fenalık
yapamaz. Kimseye zararı dokunmaz.Fenalık ve çirkin işler yapmaktan,
konuşmaktan utanmayan insan ise kötü ahlâk sahibi bir insandır ki,
nerede duracağı belli değildir. Böylelerin şerrinden ALLAH(c.c)’a
sığınmak gerekir.
[Buhari, Edeb, 78; Beyhaki, Şuabü’l-İman, nr.7734; İbn Kesir, el-Bidaye,12/54.]