Fatih Medrese’si Müderrislerinden (profesör) Tahir Efendi’nin oğlu olan
Mehmet Âkif İstanbul’da Fatih semtinde doğmuşturAnnesi Emine Şerife
Hanım’dır Henüz 4 yaşında iken okumaya başlayan ve küçük yaşlarda
şiirle ilgi duyan Mehmet Âkif, Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde ve Fatih
Merkez Rüştiyesi’nde okudu Kendi kendine Fransızca’yı öğrendi
Mülkiye’ye girdiğinde Arapça, Farsça ve Fransızca’yı çok iyi biliyordu
Mülkiye’de üç sene okuduktan sonra Veteriner Fakültesi’ne girdi ve
birincilikle mezun oldu
1893’de Ziraat Bakanlığı’nda görev
alarak Rumeli’de, Anadolu’da ve Arabistan’da bulaşıcı Hayvan
hastalıklarının önlenmesi için çalıştı 1913’de Umuru Baytariye Müdür
Muavini iken görevden ayrıldı Üniversitede edebiyat Ziraat
Fakültesi’nde kitabet dersleri verdi Meşrutiyetle birlikte gazete ve
mecmualarda şiirler yazmaya başladı Sırat-ı Müstakim’de birçok şiirleri
yayınlandı Pürüzsüz bir dil ve samimi bir inanç içinde yazdığı
şiirlerde daha çok dini ve sosyal konulara yer veriyordu Ona göre,
toplumları birleştirici temel bir gaye gerekiyordu Bu da ancak din
olabilirdi Mehmet Âkif’teki din anlayışı o dönemde çok yaygın olan
softa din anlayışından farklıdır O, herşeyi Tanrı’dan bekleyerek
‘’Tevekkül’’ adı altında tembellik edenlere çatarak, çalışmak
gerektiğini savunurdu Bunu birçok şiirlerinde ifade etmiştir
Şiiri
toplum yararına kullanılan bir araç olarak gören Mehmet Âkif’in
şiirleri, genellikle bir hikaye planı üzerine kurulmuştur ‘’Küfe’’,
‘’Hasır’’, ‘’Hasta’’ gibi kısa şiirleri yanında ‘’Fatih Kürsüsünde’’,
‘’Süleymaniye Kürsüsünde’’ gibi şiirleri çok uzundur
Mehmet Âkif
vatanımızı işgal eden düşmanları yurttan atmak için başlayan Milli
Mücadeleye katıldı Yazdığı şiirler, yaptığı konuşmalar ve camilerde
verdiği vaazlarla halkı Milli Micadele’ye teşvik etti Büyük Millet
Meclisi’ne Burdur Mebusu olarak katıldı
Mehmet Âkif’in Safahat
isimli eseri her cildi ayrı bir kitap özelliği taşıyan yedi ciltten
oluşan şiirler kitabıdırBunlar; 1-Safahat 2-Süleymaniye kürsüsünde
3-Hakkın Sesleri 4-Fatih Kürsüsünde 5-Hatıralar 6-Asım 7-Gölgeler’dir
İstiklal Marşı’nı Kahraman Ordumuz’a hediye ettiği için Safahat’a
koymamıştır
1925 yılında Mısır Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi’nde Profesör olarak görev alan Mehmet Âkif Mısır’da onbir yıl
kaldı 1936’da yurda döndüğünde oldukça rahatsızdı 27 Aralık 1936’da
İstanbul’da hayata gözlerini yumdu Cenazesi Beyazıt’tan Edirnekapı’ya
kadar Üniversite gençliğinin elleri üzerinde taşındı ve Edirnekapı
Şehitliği’nde toprağa verildi..